basınç altında

basınç altında
pressurizing (prep.)

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • alçak basınç — is., cı, meteor. Barometrede 760 mm altında bulunan, kötü havayı işaret eden hava durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bütan — is., kim., Fr. butane Metal bidonlar içinde az bir basınç altında sıvılaşan, yakıt olarak yararlanılan HC formülündeki hidrokarbür gazı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • büyük kalori — is., fiz. Bir atmosfer basınç altında 1 kg suyun sıcaklığını 14,5 °C den 15,5 °C ye çıkarmak için gereken ısı enerjisi miktarı, kilokalori …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doyma — is. 1) Doymak işi 2) fiz. Yeğinliği gittikçe artırılan bir manyetik alanın içindeki bir çelik çubuğun alabileceği en çok manyetizmayı almış olması Tungstenli iyi bir çelik 15000 gauss miktarında manyetizma ile doyma durumuna gelir. 3) fiz. Bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gazometre — is., Fr. gazomètre 1) Gazların toplanması, belirli basınç altında dağıtılması için kullanılan depo 2) fiz. Gazölçer …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gazölçer — is., fiz. Belirli basınç altında gelen gazın hacmini ölçmeye yarayan araç, gazometre …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • presleme — is. 1) Presle sıkıştırma 2) Kumaşları basınç altında tutarak yapılan işlem …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hava vermek — 1) tekerlek vb. cisimleri hava ile şişirmek, şişkinliğini artırmak, hava basmak 2) tıp akciğerlere basınç altında hava veya oksijen doldurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boyun — is., ynu, anat. 1) Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi Ellerini bu defa, boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi. A. İlhan 2) Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım 3) Sorumluluk 4) coğ. Dağ sırtlarında geçmeye elverişli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şalt binası — is. Gaz boru hattı ve ana dağıtım boru hattında, boru donanımı veya vana, basınç regülatörü vb. boru donanım elemanlarını korumak için yer altında inşa edilen bina …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tazyik — is., Ar. tażyīḳ 1) Sıkıştırma, darlaştırma Bütün kanı göğsünü çatlatacak bir tazyikle kalbine hücum ediyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) mec. Manevi baskı, zorlama, zarara sokma Bütün hayatınca bunun tazyiki altında kaldı. S. F. Abasıyanık 3) fiz.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”